“Kar yağıyor
karanlıklara.
Kar yağıyor
ve ben hatırlıyorum.” *

( Yıldızların, kar bulutlarıyla kapandığı New York’ da, ıssız bir kırsalda, ya da masmavi denizin ortasındaki kara parçasında yağan kar ve yine geçip giden bir sene. Uçuşan kar taneleri gibi, bizim de, oradan oraya savrulduğumuz ve ulaştığımız yerde sabit kalmaya çalıştığımız, zamanla eriyip yok olduğumuz anlar. Bir sene daha, geçmişin sis perdesi arkasındaki yerini aldı. Mimozaların açışını bekleyip, arkasından Portakal ağaçlarının kokularını içimize çekeceğimiz mevsimler ve beraberinde umutlar, heyecanlar ve endişeler. Sonra yine kar ve geçip giden gerçekler, hayaller… )

*Nazım Hikmet