Bir köpekle böyle yakınlaşmadan, bilmiyordum ruhumun bir parçasının uykuda olduğunu. Yumuşacık tüylerine dokunmadan, o her şeyi anlatan, doğrudan ruhuma ulaşan kara gözleriyle tanışmadan. Kokusunu içime çekmeden, kocaman bir dolunay karşımızda, yaklaşan geceye teslim olmadan önce başı kucağımda düşüncelere dalmadan. Kulakları uçuşarak yanımda koşmadan. Ona bir şey olacak diye tedirgin olmadan ve mecburen ayrı kaldığım anlarda onu özlemeden. Köpeğim Lokum üç buçuk senedir benimle ve ondan sonra daha başkayım. Kolaylıkla ifade edemeyeceğim ama hissettiğim bir fark. Anatole France’ın dediği gibiymiş, ruhumun uykudan uyanan bir parçası artık benimle.