( Notaları duymaya başladığım an, sanki ruhuma imbikten bir iksir damlatılıyor ve ben, düşüncelerimin beni taşıdığı yere gidip, istediğim zamana ve kişiye ulaşabiliyorum. Nerede olursam olayım, gördüklerimi değiştirip sonsuzluğu hissedebiliyorum. Daha güçlü duyguların dışarı çıkmasına müsade edip, içimdeki sevginin, yaşama arzumun ve beklentilerimin, umudumu sıkı sıkıya kavradığına tanık oluyorum. Bazen, uçsuz bucaksız bir kumsalda, dalgalar ayaklarımı sobelerken, gözüm ufukta ve arzularım anın çok ötesinde yürüyorum. Ayın görünmez olduğu zifiri karanlık bir gecede, sadece yıldızların kırpışan ışıklarının altında, bir dağ yamacında rüzgara karşı gökyüzünü seyrediyorum. Ya da Ortaçağ Avrupa’sında bir ormanda kaybolabiliyorum…

Sevgiyi çoğaltan, içimizdeki hırsı, gereksiz kızgınlıkları ve öfkeyi yok edebilen, bize sonsuzluğu hissettiren notalardan oluşan bir iksir müzik ve bunu sadece ruh içebiliyor. Kulaklarıma gelen Adagio sol minör de, bu iksirin damlalarından birisi. Beni, yine huzurla yıkıyor, sanki bir deniz feneri gibi ışıldıyor ruhum ve huzurum aksediyor çevreme. )
* Şubat 1945’te Dresden’ den geriye pek bir şey kalmamıştı. Kalan kültürel eserleri kurtarabilmek için, savaş bitiminde bu kente gelenlerin arasında, İtalyan müzikolog, Remo Giazotto da bulunuyordu. İtalyan Barok müziği, özellikle Tomaso Albinoni ve Antonio Vivaldi konusunda uzman olan Giazotto, o sıralar Albinoni’nin biyografisi üzerinde çalışmaktaydı. Savaş öncesi Dresden Devlet Kütüphanesi önemli manüskriptleri barındırıyordu; Giazotto, geriye kalanlara ulaşmak ve kataloglamak üzere çalışmalarına başladı. Maalesef, pek çok şey yok olmuştu. Albinoni’nin eserleri de, bunların arasındaydı. Ancak, Giazotto bu enkazın içinde, bestecinin bir trio sonatının motiflerini bulmayı başardı. Sonattan geriye kalan, sadece yavaş bölümden bazı motiflerdi ( Bas hattı ve 6 melodi ölçüsü ). Giazotto, Venedik Barok stili konusundaki bilgisini kullanarak, ulaşabildiklerinden tam bir bölüm ortaya çıkardı. Bu, Albinoni’nin ünlü Adagio’suydu. Bestedeki o büyüleyici yaylılar, bu eseri Barok müzik tarihinin paha biçilmez yapıtlarından birisi yapmıştı. Giazotto, bombalarla yıkılmış Dresden’in küllerinden, bir şahaser ortaya çıkarmıştı. Giazotto, 1998 yılındaki ölümünden kısa bir süre önce, hayret verici bir açıklama yaptı. Bir manuskript bulmadığını ve Albinoni’nin Adagio’su olarak bilinen yapıtın, aslında, kendisinin 1945 yılında yazdığı bir Barok pastiş olduğu iddiasında bulundu. Bunun gerçek olduğuna dair herhangi bir kanıt da yoktu. Şaşırtıcı olan şey ise, Dresden Devlet Kütüphanesi’nde, Giazotto’nun üzerinde çalıştığını söylediği trio sonatanın çerçevesiyle ilgili, bir kayıt da bulunamadı.