( Mars’a uzanıyorum gözlerimle! O parlak ışığa doğru baktığımda, dünyanın ne kadar kimsesiz olduğunu hissediyorum. Görebildiklerimiz ya da diğerleri; ama sonsuz bir evren ve her şeyin ortasında sonsuz bir yalnızlık. Ulaşılmaz olanlarla yaşamak ve aslında onlar için yok hükmünde olmak. Issızlığın ortasında yalnız ve ihtişamlı mavi küremizle beraber, yörüngemizde dönmek, dönmek ve dönmek… O an içimdeki evreni düşünüyorum, ruhumun sonsuzluğunu hissediyorum ve gözlerimle uzandığım Mars’ ta, ruhumu dolaştırmaya başlıyorum. )