( Beklentiler olmasa, içinden çıkılamaz olanla baş edilemez! Her tarafın karla kaplı olduğu kış gününde, bir dağ köyünde olduğunuzu düşünün. Yanan odunların çıtırtısı, dışarıdaki kar fırtınasının camları titreten sesini bastırırken, siz gelincik tarlasının başlarını sağdan sola oynatan narin çiçeklerini düşünürsünüz. Ateşin sıcağı güneşi, kırmızısı ise gelincikleri ve sere serpe doğanın kucağında olacağınız günleri… )