( Hüzünlerimi içime gömüyorum çoğu zaman. Biliyorum ki, izin verirsem ortalığa çıkmalarına, beni bir çember gibi saracaklar. Ne kadar çırpınsam da çıkamayacağım o sınırın dışına. Dışarıdan bakıldığında mutlu bir adam görüyor diğer insanlar. Aslında, içime gömdüğüm hüzünler arttıkça mutluluğun değerini daha iyi anlıyorum ve açıyorum kendimi saadete. Ömür, her yeni güne uyandığımda bana yepyeni bir güneş, gökyüzü ve umut dolu bir yirmi dört saat veriyor. O halde ben de, biriktirdiğim hüzün dolu anıları saklayıp, mutluluğa yer açarak uyanıyorum… )