Bana Bir Erguvan Mevsimi Borçlusun İlkbahar
“Gün bitti, – Ağaçta neşe söndü. – Yaprak ateş oldu, kuş da yakut; – Yaprakla kuşun parıltısından – Havuzun suyu erguvana döndü.” *
( Gönlümce kavuşamıyorum sana; o güzelim eflatunla kırmızı renk arasındaki pırıltılı çiçeklerinin yakınına gelemiyorum. Her sene beklerdim seni heyecan ve arzuyla, özlediğim dostuma kavuşacakmış gibi. Geldin! Evet ama, paylaşamdık seninle zamanı. Ben, doyasıya bakamadım sana, sen ise rüzgarda hışırdayan çiçeklerinle selamlayamadın beni. Ne Boğaz’da, ne de eşsiz İstanbul’un herhangi bir semtinde. Mesela, Maçka’da. Valide çeşmesi’ nin arkasındaki namazgahta buluşamadık seninle. Geldiğini bilerek özgürce koşamamak sana ve isminin geçtiği şiirlerle avunmak, acıtıyor yüreğimi.
Bana borçlusun ilkbahar! Rüzgarda boynuma dokunan ılık nisan rüzgarlarını, erguvan çiçeklerini ve onlara nispet edercesine göz kırpan acem halılarını… )
* A. Haşim
Recent Comments