An
Zamanın bölünemeyecek kadar kısa olan parçaları, anlar, bir araya gelip tıpkı bir tespihin boncukları gibi saatleri, günleri ve yılları oluşturuyor. Herkesin sayısını bilmediği boncuklardan oluşmuş bir an toplamı var. Yaşamımız boyunca dizili olan bu boncuklar, birbiri ardına sanki dizisinden ayrılmış gibi dökülmeye başlıyor. Nerede ve ne zaman düşeceği bilinmeyen o son boncuk, yaşamımızın bitişini simgeliyor. Tıpkı diziden ayrılıp düşen ilk boncuğun doğduğumuz anı işaretlediği gibi. Biz ise çoğunlukla, ya bir boncuğun düşmesini bekliyoruz ya da düşeni kovalamaktan anı ıskalıyoruz.
Bundan sonrasını, yaklaşık 97 yıl boyunca boncukları tek tek düşmeye devam eden Arjantinli usta şair Jorge Luis Borges’in “An” isimli şiirine bırakıyorum. Çünkü bana göre, anı yaşamak ve o anın değerini bilmek, bir şiirle ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi.
” Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya,
İkincisinde daha çok hata yapardım.
Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım.
Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar,
Çok az şeyi
Ciddiyetle yapardım.
Temizlik sorun bile olmazdı asla.
Daha çok riske girerdim.
Seyahat ederdim daha fazla.
Daha çok güneş doğuşu izler,
Daha çok dağa tırmanır, daha çok nehirde yüzerdim.
Görmediğim bir çok yere giderdim.
Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye.
Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.
Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım.
Yeniden başlayabilseydim eğer, yalnız mutlu anlarım olurdu.
Farkında mısınız bilmem, yaşam budur zaten.
Anlar,sadece anlar. Siz de anı yaşayın.
Hiçbir yere yanında su, şemsiye ve paraşüt almadan,
Gitmeyen insanlardandım ben.
Yeniden başlayabilseydim eğer, hiçbir şey taşımazdım.
Eğer yeniden başlayabilseydim,
İlkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım.
Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.
Bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına varır,
Çocuklarla oynardım, bir şansım olsaydı eğer.
Ama işte 85’indeyim ve biliyorum…
Ölüyorum…. “
Recent Comments