Düş Zamanı
Pırıl pırıl bir günde, sabun kokan yastık, soğuk mu soğuk suyla yıkadığım yüzüm ve ardından başımdan aşağı akan ılık sular… Sanki yağmurun altındayım ve umarsızca ıslanıyorum. Öyle mutluyum ki, kulaklarıma uzaklardan bir müzik sesi geliyor. “Under Trees” çalıyor, Bernward Koch’tan. Kalıyorum bir süre öylece; yüzümdeki gülümseme içime yansıyor. Mutluyum işte! Düşlerimle dolu yükümle çıkıyorum yola. Bilmediğim bir dağ kasabasındayım. İki tarafını ağaçların kapladığı bir yol, sağımda zümrüt yeşili bir göl, sol tarafımda yamaç… Zamanla, kırmızı çatılarından kuşların havalandığı masalsı evler görüyorum. Yürümeye devam ettikçe, bazen bir insan, bazen de bir hayvan çıkıyor önüme. Anlık göz göze geliyoruz, sonra bir çırpıda yok oluyorlar. Geçmişe gidiyorum, bazen de geleceğe. Miskin bir Ağustos kedisi bana bakıyor; düş zamanının içindeyim işte…
Recent Comments