İstanbul’un Kıyısında

Önümde, açık kollarıyla boğaz,Çengelköy’den aktarma Rumelihisarı.İstanbul, İstanbul’um benim,Kadıköy’ü, Üsküdar’ı… Gün olur, Köprü ortasında dururAnarım, Adalar’da çamların uykusunu.Gün olur, Beyoğlu’nu özler içim,Koklamak isterim Tünel’in kokusunu. * ( Yerküredeki yerleşimlerden iki tanesi, beni sımsıkı tutan ve hiç bırakmayan masalsı şehirlerimdir. Birisini daha önce yazdım. Şimdi sıra, doğduğum, büyüdüğüm, içinde bulunmaktan, onunla temas etmekten, tarifi mümkün olmayan haz […]

Ruh İksiri / Adagio in G Minor *

( Notaları duymaya başladığım an, sanki ruhuma imbikten bir iksir damlatılıyor ve ben, düşüncelerimin beni taşıdığı yere gidip, istediğim zamana ve kişiye ulaşabiliyorum. Nerede olursam olayım, gördüklerimi değiştirip sonsuzluğu hissedebiliyorum. Daha güçlü duyguların dışarı çıkmasına müsade edip, içimdeki sevginin, yaşama arzumun ve beklentilerimin, umudumu sıkı sıkıya kavradığına tanık oluyorum. Bazen, uçsuz bucaksız bir kumsalda, dalgalar […]

Yazın Müjdecisi Bal Perileri

( Mayıs ayının gelmesiyle beraber, küçük lavanta bahçemin, yeni konukları, morun büyüleyici tonlarıyla, yeni yazın müjdecisi olurken, küçük Bal Perileri de gözüktü. Bunlar, benim peri tozları dediğim polenleri, oradan oraya taşıyan, yaşamı ve ekosistemi ayakta tutan arılar. Bütün bu emeklerinin sonucunda da, yaşamlarını devam ettirebilmek için meydana getirdikleri, sırrı tam olarak çözülememiş kehribar rengi ballarına […]

Kırmızı Balon

( Kıpkırmızı bir balonun üzerine yüzü koyun uzanmış, sıkıca tutunmuşum. Hafif rüzgar, gökyüzündeki derin maviliğe doğru sürüklüyor beni. Bu arada, etrafımda beyaz ve çeşitli büyüklüklerdeki başka balonları görüyorum. Üzerlerinde yazılar, isimler ve resimler var; o an anlıyorum ki, bunlar benim düşüncelerim. Ne kadar çok şey varmış meğer kafamın içerisinde, dediğim an, o da bir balonla […]

Hayal Kırıklığı

( Bazen, her şey bitmiş zanneder ve artık hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağını düşünür, sanki üzerinde bir ağırlık varmış gibi hissedebilirsin. Ama unutmamalısın ki, bunu yaşamasan, belki de mutluluğu, sahip olduklarını ve başarmanın verdiği hazı o denli kuvvetli hissedemezesin. )

Bana Bir Erguvan Mevsimi Borçlusun İlkbahar

“Gün bitti, – Ağaçta neşe söndü. – Yaprak ateş oldu, kuş da yakut; – Yaprakla kuşun parıltısından – Havuzun suyu erguvana döndü.” * ( Gönlümce kavuşamıyorum sana; o güzelim eflatunla kırmızı renk arasındaki pırıltılı çiçeklerinin yakınına gelemiyorum. Her sene beklerdim seni heyecan ve arzuyla, özlediğim dostuma kavuşacakmış gibi. Geldin! Evet ama, paylaşamdık seninle zamanı. Ben, […]